kendi kendiyle yaşamaktan yorulmuş bir ağrıdan kendine kaçmak için bir ölümü ayaklarına dolayıp dünyalarca gitmek diye diye sayıklarken kal diyen bir çift ele hüzün çökmesin için...
Otuz beşindeydim hala, saçlarım Münir Özkul’unki gibi ortadan seyrelmiş olabilir yine de kendimi civan delikanlı hissediyorum. Nasıl geç kalmış olabilirdim ki? Bizimkilere kalsa geç kalmıştım. Bu...
Güp güp -güp güp -güp güp… Korkan bir yüreğin düzensiz çarpıntılarını andıran ve ondan başka hiç kimsenin duymadığını bildiği bu ürkütücü ses, birkaç zamandır zihnini allak...
Asalak gugukların dişisi, konak yuvanın sahibi olan dişi kuşun yumurtlamaya başlamasını bekleyip, kuluçkaya yatmasından önceki zamanı kollayarak, değişik yuvalara genellikle birer yumurta bırakır. Yuvalarında yabancı yumurta...
”Düş uyuşturucuların en doğalı bu yüzden alışkanlık yapar” Fernando Pessao Kapkara bir kutunun içinde mavi halelerle remizler beliriyor. Gösterge bozuk olsa içerisi zifiri karanlık olacak. Allahtan...
Saatlerdir masanın başındaydı. Bilgisayar tuşuna defalarca yaptığı gibi uzun uzun basarak yazdığı cümleyi, sıkıntısını odada var olmaya başlamış umutsuzluk bulutlarına katan bir nefesi dudaklarından serbest bırakarak...
Kış günüydü. Kar, Diyarbakır’ın daracık küçelerini iyice örtmüş, her tarafta derebeyliğini sürdürüyordu. Aziz Sarkis’in ak sakalı gibi yol boyunca uzanıyor, sonra kilisenin avlusundan merdivenleri tırmanarak yüksekteki...
Dedem anlatırdı, Akdeniz’in içtenlikle tüm mavileri kucaklayıp yeşile selam durduğu yılları. Maviliğin özgürlüğü kıyıya taşıyıp sonsuz sahilini yudum yudum ferahlattığı zamanları. Anılarını anlatırdı. Limandan bakınca sahilde...
Kamber, 12 Eylül gelince, kendini sıkıyönetim mahkemelerinin karşısında bulmuş, kısa süren bir yargılama dan sonra, kendisinin deyimiyle “Karşıyaka Mezarlığı’ndan dönerek” idamdan müebbet hapis cezasına düşmüş ve...
Bağa tespihi şakırdıyor. “Kuyunun dibine düşmüş” demişlerdi de kuyu kuruyunca birileri girmiş olmalı. Kesin onun işi de kimi salmış kuyuya? Mahide teyzeyi mi? korkar. Kim korkmaz...
Yafa’dan Akka’ya doğru yola çıktığımızda, herhangi bir dram yoktu. Her yıl bayramlaşmaya başka bir şehirde geçirmek üzere gidenler gibiydik. Akka’da günlerimiz gayet normal geçti. Hatta belki...
“Ya bir anda gitti gencecik adam gördün mü? Yazık, çok gençti yaşı da.” “Evet abla, 42’ymiş daha” “Kalp krizi miymiş Fatma?” “Ben mide kanaması diye duydum.”...