Küçürek Öykü
Davut Elçi – Susuz, Uykusuz
“Kader işte.”
“Bir yaz günüydü.”
“Biçerler gelmişti köye.”
“Bir şeyler olacağını anlamıştı.”
“Odasına gitmeden su istemişti benden.”
“Daha önce de gördüm o arabayı buralarda.”
“O gözlüklü ve bıyıklı olanın suratında nur yoktu.”
“Nereye götürüyorsunuz, dedim. Bir şey soracağız, dediler.”
“Muhtara sakın ha peşine düşmesinler, pişman olurlar demişler.”
“Ben küçüğünden korkuyorum. İzmir’e dayısının yanına gönderelim onu.”
“Çok uykum var, dedi. Yatağına girer girmez aldılar götürdüler. Uykusuz gitti yavrum!”
“Senin oğlanı gördüm. O da kitap mitap okuyor bu aralar, haberin olsun.”
“Bunun dayısının oğlu da iki yıldır dışarıda, biliyorsun değil mi?”
“O kadar dedim, baş göz edin bunu diye! Dinlemediler.”
“Apê Musa’yı da vurmuşlar bugün Diyarbakır’da.”
“Derneğe de başvurun, dedim babasına.”
“Ortalık çok karışık bu aralar.”
“Buğdayı kaçtan verdin”
“Haziran ortasıydı.”
“Üç ayı oldu.”
“Kader.”
