Köy muhtarı, ihtiyar heyeti ve diğer ileri gelenleri kahvede toplantı halindeydi. Saatlerdir konuşuyor ama asıl konuya giremiyorlardı. Sakin görünmekle birlikte hiç de öyle değildiler. Akıllarını gagalayan...
Yalnızca bulutların arasından yarım yamalak parlayan yıldızların ışığının olduğu karanlık bir gecede, Arit, atının yemini verdikten sonra ahırın kapısını kapayıp saman balyalarına yaslandı. Evet, derin tasvirlerle...
Anlayamıyorum Allah’ım, gerçekten anlayamıyorum bazı şeyleri. Mesela neden her sabah dışarıda dondurucu soğukta tir tir titreyerek otobüs beklediğimi sonra da bütün günümü suratsız, asabi bir sürü...
Beni orada buldular.. Çatlak yerlerine yemek kırıntıları dolmuş kaba bir tahta masanın üzerinde başım bükülmüş gülüyormuşum. Önce korkmuşlar onlar, eşikten güneşin her gün odama düştüğü aynı...
“evin sırrını saklar duvar”gonca özmen Kooperatif evlerini andırırcasına dıştan beyaz boyayla boyanmış apartmanın önündeyiz. Altı kat. Beyaz dış cephe. Biz 3 numarayız. Birinci kat. Balkona kamyonu...
Bin dokuz yüz seksen altı. Toprağa, ağaç kovuklarına, serçe ve kuş yuvalarına, duvarlara, evlerin avlularına, bilahare kapı ile pencerelerine, genç ve yaşlıların yüreklerine düşen sapsarı korku,...
Havanın kararmasıyla Tacettin’in üstüne bir ağırlık çöktü. Evin duvarları üzerine üzerine geliyor, kışın kasveti onun ruhunda yeni yeni cerahatlar açıyordu. İştahsız olmasına rağmen akşam yemeğini yedi....
Mutfağa adımını atar atmaz annesiyle Nermin teyzesinin fısıldaşmaları, yerini telaşlı kaş göz işaretlerine bırakıverdi. Annesinin az önce şaşkınlıktan açık kalmış ağzını kapatmakla görevli elleri şimdi hayatın...
Şeytan giderken Don Kişot bağırdı:“Bir dakika bekle! Sana son bir soru daha soracağım.” “Sor bakalım.” dedi alaycı bir sesle Şeytan.“Ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı?”“Elbette....
Onca yıldan sonra insan neden eskide kalan arkadaşlarıyla buluşmak ister? Geçmişteki üç beş anıyı konuşup zamanın sizi çok değiştirdiğini arkadaşlarınızdan duymak ya da tam tersi, “Vay...
Haziranın ilk haftası. Güneş batmak üzere. Akşama dönüyor gün. İnsanın içini kıpır kıpır eden, mevsimin en güzel günleri. Çiftler, genç gruplar, turistler bir nehir gibi akıyor....
Gelecekte, insanlar sadece teknolojiyi değil, aynı zamanda inanç sistemlerini de yeniden tasarlamıştı. Geçmişin kutsal metinleri ve antik felsefeleri, yüksek teknolojiyle entegre edilmiş, metafiziksel gerçeklikler ve sanal...
Babamın astım hastalığı oldukça ilerlemiş, emekli olmak zorunda kalmıştı. Bu sıralar abilerimin işleri de iyi gitmiyor, çoğu zaman siftah yapmadan dükkânı kapatıyorlardı. Babamın aldığı maaş ise...
(Gönderilmedi) Ah bir tanem, katlanamıyorum senden uzakta olmaya. Bilmem inanır mısın, seni görememek hiçbir şey görememekten daha karanlık, boğucu geliyor. Biliyorum, kızacaksın bana, sana bu kadar...
Sanayi sitesinin dışındaki büyük hangara gece yarısına doğru vardılar. Hava yağmurlu ve soğuktu. Issızlığın ortasında sac levhaların üzerine düşen yağmurun tıkırtı sesleri ve sivil polis aracından...
Merhametsiz bir sessizlikle kapandı kapı. Tam beklediği gibiydi Rümeysa’nın gidişi, gösterişsiz ve olabildiğince sönük. Tek beklemediği ise bu kadar ani olmasıydı. Bir gün gerçekleşeceğinden emindi ama...
“Şşş bu kadarı da fazla!” dedi görevli polis memuru. Aldırmayarak ağzıma gelen küfürleri savurmaya devam ettim. Gözaltından yeni çıkan birine göre beni fazla cüretkâr bulmuş olacaklar...
“Ülkemizde en çok yetişen, köylüdür. Köylü, bütün iklimlerde yetişir. Köylünün yetişmesi için, çok emek vermeğe ihtiyaç yoktur. Köylü bozkırda yetişir, yaylada yetişir, ormanda yetişir, dağda...
Yerleşim alanlarından uzak bir yerde karanlık bir mağarada birkaç genç insan derin bir uykuya dalmışlar, fakat uyanık gibi görünmektedirler. Köpekleri de mağaranın girişinde ön ayaklarını uzatmış...
Yaşadıklarının bilinmesinin gerekliliğini yüreğinde derince duydu. Bir müddet yürüdü. Bilinmenin ve farkına varılmış olmanın insana has bir ihtiyaç olduğu aşikârdı. Oysa sanki onu hiç kimse fark...
Burada neden bir öykü yok? Burada olması gereken öykü çeşitli sebeplerle yayımlanmamıştır. Matbu yayınlanacak olan 4.sayımız için Yazgönder üzerinden açtığımız ilana başvuran yazara kısa bir süre...
Köpeğimiz bu sabah öldü. Uzun yıllardır süren yolculuğumuz, sabah on sularında sona erdi. Hepimize bir sessizlik hâkimdi, ölümün acımasızlığı işte. Alışkındık, daha önce kedimizi kaybetmiştik. Yapılacakları...
Bir çöp bidonun içindeyim şuan. Bidon bayağı eski, nerdeyse her tarafı çürümüş, yara bere içerisinde kalmış, inleyerek ayakta durmaya çalışıyordu. Delinmiş bazı yerlerinden dışarıyı görmek mümkün....