İnceleme
Helîm Yûsiv – Ölüler Uyumaz
Helîm Yûsiv Ölüler Uyumaz’da “ölüm” metaforu ağırlıklı olsa da Kürtlük, sınır, aşk , iktidar, dil, delilik gibi kavramları ustaca kullanmıştır.
Marquez misali uçan insanlar, dağlardan, şehirlere oradan ülkelere yayılan kokular ve kokuyla, dağla mücadele eden yaratıkları, göğe yükselenleri, sınırları olmayan insanların öykülerini okuyoruz.
ÖLÜLER UYUMAZ
Ölüler Uyumaz iki kısımdan ve toplam on öyküden oluşmaktadır.
Ölüler Güzeldir ve Ölüler Uyumaz kısımlarındaki temalar da genel olarak birbiriyle ilintilidir. Ölüler Güzeldir kısmında; “Kesik Kulak, Ava Şin, Yasak Koku, Omeryan Gülü Telo ve Duman” öyküleri yer almaktadır. Ölüler Uyumaz kısmındaysa; “Şermola’da ,Gulyabani, Kapısız Yürek, Deliler Cumhuriyeti ve Son Hikâye” yer almaktadır.
ÖLÜLER GÜZELDİR:
Birbirinden bağımsız gibi görünse de sonraki kısımda bazı karakterlerin buradaki öykü karakterleri olduğunu görüyoruz.
Kesik Kulak:
Helîm Yûsıf Kürdistan’ın istila edilmesini imgelerle anlatmaya çalışmış. Efendisine itiraz eden Remo’nun kulaklarının kesilmesi ve sevdiği kadının ondan kaçma hikayesini, başlarına ne gelse “Allah’ın hikmeti” deyip kabullenmiş “sömürge insanlarının” öyküsünü anlatıyor.
Ava Şin:
Doksanlarda suya kapılıp ölen birinin gerçek hikayesini anlatıyor fakat karakterimiz Fesih ne zaman köye gelse kendisiyle birlikte “yağmuru” getiriyor. Sonundaysa suya kapılıp bir dağ kadar yükseliyor.
Yasak Koku:
Belki de bu kitabın en dehşet öykülerinden biri Yasak Koku öyküsüdür. İmgelerin derinliğiyle sarsılmamak mümkün değil. ”Koku dört bir yana dağıldı. Bilinmeyen bir koku” diye başlıyor öykümüz. Koku dağılıyor, şehirlere, ülkelere ve devletler artık köpeklerle bu kokunun peşine düşmeye başlıyor. Tankla, tüfekle kokunun peşine düşüp insanları öldürmeye başladılar. Kokunun yayıldığı dağın kökünü kazımaya niyetlendiler. Sonunda koku başka bir dağa da yayıldı. Devlet dağa karşı savaş başlattı. Bir kafile yaratıkla dağdaki otları ve dağı bitirmeye niyetlendiler. Koku yaratıkları da serseme çevirmiş sonundaysa ne dağ tükenmiş ne koku. Yaratıklar ülkeyi ele geçirmiş ,fakat ülkede yaratıklar yüzünden birbirine girdiği için diş kalmamış. Diş ithal etmeye başlamışlar ve dişleri çuvallara doldurup dağı yemeye başlamışlar.
Omeryan Gülü Têlo:
Serxet ve Binxet’i sınırı sorgulayan bir öykü.
Duman:
Bir aşk hikayesi anlatılır fakat “Ölüm ve aşk birdir. İkisi de bir defa insanın başına gelir” diyor.
ÖLÜLER UYUMAZ:
Birbiriyle alakalı “ölü, ölüm” temasıyla yazılmış öykülerden oluşmaktadır.
Şermola’da:
Şermola bir mezarlıktır. Aslında Amude şehrinin mezarlığının yanında bir tepenin de ismi fakat Helîm Yûsıf mezarın diliyle bir öykü anlatmaya başlıyor. “Hepiniz ölülerinizi getirip bana yaslayıp götürüyorsunuz bir gün ben ölürsem ne yapacaksınız” diyor. Öykünün diğer kısmındaysa “Ölü Bir Yazar’ın” diliyle dinliyoruz.
Gulyabani:
Öykünün tam adı “Reşikê Şewe” bu da gulyabani benzeri bir yaratığa Kürtler arasında verilen isimdir. Sınır ve aşk teması mevcut.
Kapısız Yürek:
Önceki öyküyle bağlantılı olan öykü karakterinin babasını kaybetmesinden sonra Şêxo Şermola’daki mezarlığa sık sık uğrar.
Baba deyip ağlamaya başlamasıyla ölüler etrafını sarar. Ölülerle konuşmayı öğrenir. Ölülerin eğlendiğini, her gece Şermola’da güldüklerini, birbirlerine aşklarından bahsettiğine ,gevezeliklerine şahitlik eder. Sonunda bir ölü daha eklenir. Annesi fakat annesi Marquez’in diliyle çocukluğundaki haline bürünüp, kanatlanıp uçar.
Deliler Cumhuriyeti:
İçerisinde birden fazla imgenin olduğu öykülerden biri de bu öyküdür. Şermola mezarlığındaki deliler cumhuriyet kurmaya karar verir. Aralarında Hîndero’yu başkan seçip 22 Ocak günü cumhuriyeti ilan ederler. Neden 22 Ocak? Mahabat Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihi. Yine içeride dört çıra var. Mahabat’ın kuruluşunun ilan edildiği meydana ithafen. Deliler Cumhuriyeti kurulur ve tebliğe başlarlar .Fakat Deliler Cumhuriyeti’nin de ömrü Mahabat gibi kısa olur. Askerler cumhuriyeti tek bir canlıyı ayakta koymayacak şekilde dağıtır.
Son Hikaye:
“bütün hikayelerden uzun olan hikaye” diye başlar. Sonraki sayfada sadece “para.” var.
Helîm Yûsıf’in “Ölüler Uyumaz” öykü kitabında görüldüğü üzere büyülü gerçekçilikle harmanlanmış ,derin imgeleri görmek mümkün. Politik de olsa anlatımın ustalığı Kürtlük hallerini, Kürdistan’ı, mitleri, tarihi vakaları işleyişindeki ustalığı Helîm Yûsıf’un sınırlarını aştığını göstermektedir.
İbrahim Tekpınar
Pingback: Helîm Yûsiv – Ölüler Uyumaz - Halim Youssef