Rıdvan Şahin – Buz

Buzluktan bir paket tavuk çıkarıp akşam yemeğinde yiyecekti oysa. Buzluktaki tavuklar, sanki dışarı çıktıkları andan itibaren çözülüp eriyeceklerini biliyorlar, dışarı çıkmamakta direniyorlardı. Oysa dünyanın bu bölgesinde dışarı çıkan bir nesne çözülmek şöyle dursun, bilakis donardı..

Küfretti önce. Sonra şiddet mekanizmasına başvurdu. Vuruşu o kadar şiddetli oldu ki; zavallı buzdolabı üzerinde bulunan kavanozlardan birini kendisine şiddet uygulayan gencin ayağına düşürmek zorunda kaldı. O ise bunu bile beceremediği için ağlamak istedi. Ama ağlamadı. Çünkü ağlasa; akan gözyaşları da dışarı çıktığı için donacaktı. Çünkü hala dünyanın bu bölgesindeydi. Gözleri de…

Uyuyacaktı. Çünkü uyku içerideydi, içe doğru bir yolculuğa çıkmaktı. Kendi içine. İşleve takılıp havası alınmadığı için yanmayan kaloriferin önündeki sünger yatağa kendini bıraktı. Uyumak ve ısınmak için(!)…