Öykü Sözlüğü
Öykü Sözlüğü “Herze ve Tedvir”
Öykü sözlüğü; akademik manada hazırlanan bir sözlük olmamakla birlikte, öykü okuruna yardımcı olmak maksadıyla hazırlanan bir nevi sözlüktür.
Eris İnal – Herze ve Tedvin
Sözlüğün ilk konuğu 2023 yılı Yaşar Nabi Nayır Öykü ödülünü alan “Eris İnal” Eris İnal 1998 Ankara doğumlu. ODTÜ’de Psikoloji eğitimi almış ve Yüksek lisans yapmaktadır. Yazın dünyasına dair İshak Edebiyat’a verdiği röportajda “genel olarak okumaya, yazmaya tutku duymam ailemin ben büyürken kurduğu ortam sayesinde oldu. Evdeki iki kitaplık da benim odamda dururdu ve daha bir yaşıma girmeden her gün kitap okunması, bu kitapların özenle seçiliyor olması, ilerleyen dönemde de sorduğum her soruya aynı bir yetişkine cevap verir gibi uzun uzun açıklamalar yapılması duyarlılığımı artırdı. Babam da şiir, resim, heykel, tiyatro ve fotoğraf ile ilgiliydi. Okumayı erkenden sökünce yazmaya da erkenden başladım. 6-8 yaşlarımda babama şiirlerimi götürür yorumlamasını isterdim sık sık. Bana bir kitap alırken hangi gözle bakacağımı, eleştirel olmayı ve eleştiri kabul edebilmeyi, özgün olmanın kıymetini ve yazmanın upuzun bir süreç olduğunu o öğretmiştir.” demektedir. Bu da özellikle Tedvir kısmında yer alan öykülerin masalsı ve Fabl’a yakın türden eserlerin edebi kişiliğini de etkilediğini göstermektedir.
Herze kısmında yer alan “gerçekçi” şeylerin de hayatın içine sıkışmış bazı küçük temaların, insanların saçma bulduğu belki de kelime manasına uygun olayların başka bir yönünü göstermektedir.
Herze: Münasebetsiz, beyhude, faydasız söz. TDK sözlüğüne göre “Saçma sapan söz, zevzeklik”. Aynı zamanda birden bazla şehirde yemek ismi olsa da kitaptaki herze “gerçekçi” öykülerden oluştuğu için bu sözcük seçilmiştir
Tedvir: Devretme, döndürme, çevirme manalarına gelmekte ve kitabın bu kısmı aslında masalsı öykülerin yer aldığı kısımdır.
Metronom: Bir müzik parçasının hangi hızla çalınması gerektiğini gösteren alet.
Gerbera: Bir çiçek türü
Hocqorp: Yazar tarafından üretilmiş bir kavram fakat “Gelincik” adlı öyküde şöyle geçmektedir. “Savaşa ve ava gidenler rüya görürdü. Eski ve gizil bahçelerin kesik taşlarla bütünleştiği dönemin yasalarındandı bu; eskime- yen, dönüşmeyen. Diğerleri de görürdü tabii, insan her şeyden öte düşlerin sızabileceği bir et-kemik-ruh binası. Bu üçlüde ruh, görece rüyaya yakın dokulu olandır. Yine de kavuşumları bir trenin hat değiştirişiyle boy ölçüşecek sarsıntılara yol açabilir. Bu trendeki bir gece yolculuğunda cam kenarına yerleşenlerin de avcı veya savaşçı olduğu söylenebilir. Onlar da sarsıntıyı yaşar, diğerle- rinden ayrılışları gözlerini diktikleri yerdedir. Tozlu karanlığı içlerine çekmektense yıldız ışıklarının yankısıyla gecenin kendisini içerler. Onların gördüklerine “hocqorp” denir, bedenin ziyaretçisi ve yoldaşı. İnsanlar, onları yıldızların nehirleri anlayabildiği ölçüde görür.”
Babirusa: Domuz türü ve tedvir kısmında yer alan masalsı öykülerden birinin de ismi.
Drongo: Kuş türü, taklitçiliğiyle bilinen karga benzeri bir kuştur. Babirusa öyküsünde de “bir yerde, adımlarını taklit eden bir ritim yakalar gibi olunca yavaşladı. Bir drongo” şeklinde geçmektedir.
Belkıya: Yılan Hikayesi adlı öyküde geçmektedir ve Şahmeran söylencesinde, şahmeranla karşılaşan ilk insanın isminin “Belqıya” olduğu söylenmektedir. Aynı zamanda Murathan Mungan’ın “Cenk Hikayeleri” adlı kitabında geçen bir karakter.
Eris İnal’ın kullandığı dil ve sözcükler incelendiğinde İnal’ın masalsı anlatımı iyi kullandığı ve yalın bir dil kullanarak bunu başardığı görülmektedir. Yılan Hikayesi adlı öyküsünde kullandığı “Belkıya” sözcüğünde de belirli mitolojik okumaları da yaptığı görülmektedir.
İbrahim Tekpınar