İsmin Hikayesi
İsminin Hikayesi “Monokl Edebiyat”
Çeteleşmek belki de kötü bir tanım fakat tam olarak “çetecilik”. Edebi gurupların kendi dergilerinde, yayınevlerinde sadece bir fikrin sloganlarını atan çetelere döndüklerini üzülerek görüyoruz.
Elbet her fikrin kendini ifade etme hakkı var. Fakat edebiyat, iyi edebiyatın böyle sığ bir alana sıkışmaması gerek. Bu sebeple çeşitlilik iyidir. Farklı yayınevi, dergi, fanzin takibi “iyi okuyucu” ve dolayısıyla iyi bir edebiyat yaratacaktır.
Bu sebeple farklı yayınevlerinden kitaplar almaya çalışıyor ve hayatımda isimlerini bile duymadığım(benim cehaletim ve yayınevlerinin de çokluğundan) bazı yayınevlerini “gugıllamaya” başlıyorum. İsimlerinin ne manaya geldiğini, editörünü, kapak tasarımını merak ediyorum. Benim gibi birilerinin mutlaka olduğunu ve bazı yayınevlerini “gugılladıklarını” biliyorum. Bu yazı dizisi “İsminin Hikayesi” onlar için hazırlanmıştır. Zaman zaman bizlere sadece sitelerindeki “hakkımızda” kısmında bir robot gibi bakan yayınevlerinin isimlerinin, logolarının manalarının hikayesi olacak. “İsminin Hikayesi’nin” İlk konuğu da Monokl Edebiyat.
Yayınevinin Hikayesi, Logosu “Dıdısının Dıdısı” Monokl Edebiyat:
Monokl Edebiyat’ın logosu üst kısımdaki tek gözlük takmış bıyıklı bir adam. Monokl sözcüğü de Latince’den türetilmiş birleşik bir kelime. Mon, Mono, “Tek” ve “Oculus “ göz manasına gelmektedir. Monokl ise kaş altına sıkıştırılıp kullanılan, çerçevesiz gözlüktür. Pek kullanan kalmasa da eski zamanlarda kullananlar var.Bu sebeple de Monokl Edebiyat’ın logosunda tek gözünde gözlük olan bir adam var. Şimdi gelelim kendi hikayelerine;
“2006 yılında edebiyat ve felsefe alanında içerik hazırlayan bir dergi olarak yayın hayatına başladık. Daha sonra tamamen felsefeye yöneldik. Badiou, Zizek, Agamben, Negri, Ranciere, Sloterdijk, Stiegler, Vattimo, Jean-Luc Nancy ve Marion gibi filozoflarla 5 yıl boyunca uluslararası konferanslar yaparak Filozoflarla İstanbul’da projesini gerçekleştirdik.
Yayınevi kuruluş tarihimiz 2010 Ekim. Neredeyse 10 yıllık butik bir yayıneviyiz. İlk kurulduğumuzda amacımız, çağdaş filozofların eserlerini Türkçe’ye kazandırmaktı. Ayrıca Türkçe’nin de bir felsefe dili olmasına katkıda bulunmak ve Türkçe felsefe yapıtlarına bir yuva olmak istiyorduk.
Zamanla edebiyat eserleri de yayımlamaya başladık. Böylece yayınevimiz hayal ve hakikati birleştirdiğimiz bir kimlik kazandı. Edebiyat felsefenin hayali gözcüsü oldu, felsefe de edebiyatı hakikatle benimsedi. Şu an 12 dünya dilinden farklı edebi lezzetleri okurlarımızla buluşturmuş durumdayız.
Monokl Yayınları olarak yazının dostluğu sizinle olsun ve dostluğun yazısı her zaman aklınızda ve kalbinizde olsun diyoruz.”
Hakkımızda diyen robot bunları diyor. Yayınevi özellikle çeviri konusunda başarılı. Diğer alanlarda da başarılı ürünlere yer vermeye çalışan yayınevinin “daha fazla öyküye” yer vermesini temenni edip yazıyı sonlandırayım.
İbrahim Tekpınar