Öykü
Hakan Kaya – Yazmak Eylemi

Gelmeyecektim.
Niçin gelmeyecektim?
Korktuğumdan mı?
Belki…
Sonuçta kendime söz vermiştim,
Bir daha doğduğum topraklara dönmeyecektim.
Ama aksilik işte, otobüsten iniyorum.
Asla dönmem, asla yapmam
Dediğim her şeyi ısrarla yapıyorum.
Site görevlisi kapıda beni görünce gülümsedi. ‘’Hoş geldin H.’’ dedi.
Kapıdan geçip giderken ‘’Hoş bulduk.’’ dedim.
Yokuşu çıktım. Apartmana girdim, asansöre binip altıncı kata bastım.
Asansörden indim.
Kapının eşiğinde vazgeçecek gibi oldum. Buraya niçin gelmiştim?
Neden şimdi gelmiştim?
Neden şimdileri gelmek istiyordum?
Ve şimdi niye gidecektim?
Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım.
‘’Oğlum!’’ dedi kadın. Sarıldı, ellerimle geri ittim.
‘’Hoş bulduk.’’ dedim.
Ağladı.
(Hep ağlardı zaten.)
Salon aynıydı.
Mutfak aynıydı.
Odam aynıydı.
‘‘Adam nerede?’’ diye sordum.
Salona girmiş otururken ‘‘Öldü.’’ dediler.
Yutkundum.
Eskiden olsa bir şeyler yazardım.
Bilgisayarın başına geçer; klavyeye, tuşlara basardım. O tuşlardan bir öykü çıkardı.
Hayır.
Yazmayacaktım artık. ‘’Üzüldüm.’’ dedim.
Kadın, ‘’Evin reisi artık sensin oğlum, dönmen ne hoş oldu.’’
‘’Dönmedim.’’ dedim.
‘’Geldin ama.’’ dedi küçük kadın.
‘’Getirildim.’’ dedim.
Duraksadılar.
Kim getirdi?
Kimler getirdi ya da?
Neden getirildim?
Neden gitmeme izin verilmiyor?
Odadayım. Her gün sabahleyin dışarı çıkıyor,
Sahili dolaşıyorum.
Güneşi izliyor,
Kumsalda parmak uçlarımı yakıyorum.
Ama gitmem gerek, biliyorum.
Yazmadan edemiyorum.
Hayal kurmadan yaşayamıyorum.
O gece kadın yanıma geldi.
‘’Geldiğin iyi oldu.’’ dedi.
O an her şey bitsin istedim. Bu şehirden gitmek,
Yerin dibine girmek istedim.
Tek bir kelime etmedim. Gece oldu, herkes uyudu.
Valizimi topladım.
Çıkarken görevli ‘’Gidiyor musun?’’ diye sordu.
‘’He ya, gidiyorum. Nereden anladın?’’
‘’Senden öncekilerde gitti.’’ dedi.
‘’Benden öncekiler kim?’’
‘’Yazmamaya yemin eden bir tek sen misin sanıyorsun?’’
Bir tek ben değilim elbette.
Öyleyse neden hiç yazan birini görmemiştim?
Neredeydiler?
Bu bir oyun muydu?
Bir sınavda mıydım?
‘’Çekil de geçeyim!’’ dedim.
‘’Müsaade etmem.’’ dedi. ‘’Herkese ettim, sana etmem.’’
İtiş kakış oldu, beylik tabancasını çekti. Silah ateş aldı, görevli yere düştü.
‘’Zamanın varken çekilecektin.’’ dedim.
Eve vardığımda o yataktaydı. ‘’Dönmüşsün.’’ dedi.
‘’Dönecektim.’’ dedim.
Hışımla masama oturdum ve yazmaya başladım.
Aralıksız on iki saat yazdım.
Beni durduran kapıya gelen polisler oldu.
