Öykü Sözlüğü
Öykü Sözlüğü “Yanımda Kal “
Öykü sözlüğü; akademik manada hazırlanan bir sözlük olmamakla birlikte, öykü okuruna yardımcı olmak maksadıyla hazırlanan bir nevi sözlüktür.
Eylem Ata Güleç “Yanımda Kal “
1981’de Diyarbakır’da doğdu. Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Öğretmenliği mezunu. Üç çocuk annesi. İlk öykü kitabı Boşlukta Büyüyen 2016 yılında NotaBene Yayınları tarafından yayımlandı. Sonraki kitapları sırasıyla Uzak Değil ve Yanımda Kal Yapı Kredi Yayınlarından çıktı. Öyküleri 2011’den bu yana Sözcükler, Kitap-lık, Notos, Sözcükler, Dünyanın Öyküsü dergilerinde yayımlandı.
Yanımda Kal toplam dokuz öyküden oluşmaktadır. Eylem Ata Güleç’in öyküleri iç içe geçmiş, birbiriyle bağlantılı ve “Borchertvari” yıkıma dair öyküler. Merkezinde kadınlık hallerinin olduğu yer yer de Kürtlüğe, savaşa dair hatta KHK gibi yakın geçmişimizin garabetlerinden birine dair izleri de bulmak mümkün.
Dört Ayaklı Minare: Diyarbakır’da 1500’lü yıllarda inşa edilmiş ve altında dört ayağı bulunan ve bu dört ayağın da dört halifeyi temsil ettiğine inanılan Diyarbakır’ın sembol yapılarından biridir. Tahir Elçi’nin vurulmasıyla bir daha gündeme gelen çatışma dönemlerinin en bilindik yapısıydı.
Mar Petruyun Kilisesi: Mar Petyun Keldani Kilisesi Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan tarihi Keldani Katolik Kilisesi. Kilise 17. yüzyılda inşa edilmiştir
Minerva’nın Baykuşu: Minerva Roma mitolojinde bir tanrıça. Hikmet, akıl,savaş,sanat ve ticaret tanrıçasıdır. Minerva’nın Baykuşu ise 19. yüzyıl Alman filozofu Hegel tarafından Hukuk Felsefesi eserinin ‘Önsöz’ünde yer verilmektedir: “Minerva’nın baykuşu, alacakaranlıkta uçmaya başlar“der. Hegel aslında tarihi olaylar ancak tarihi önemlerini yitirdiklerinde anlaşılabileceklerdir demektedir.
Babara: Kitapta “amcam müdüre mahcubiyetini anlatırken, babam oturduğu kanefede büzüşmüştü.Suyu çekilmiş bir hıyar gibi. O günden sonra bu sayıklama peyda oldu bende. Babara” olarak geçse de baba kelimesinden türemiş olma ihtimali yüksek.
Loma Etme: Kürtçe “lome kirin” ayıplama, kınama, yadırgama manasına gelen deyim.
Confit de Canard: Fransız mutfağından “ördek konfi”
Malez: Diyarbakır mutfağına ait tatlı fakat Kürtçe “cıvık, sıvı,bulamaç” manasına gelen “malêz” sözcüğünden türetilmiştir.
Zantari: Beddua. Dert. “Zantari olasız inşallah” olarak geçmekte ve dert sahibi olasız inşallah manasına gelen beddua.
Loğ: Çeşitli işlerde kullanılan bazalt taştan silindir taş.
Cılıbıt: Yağmurcungiller familyasına ait bir kuş türü. Büyüklükleri 15–17 cm’dir. Üst parçaları grimsi kahverengi ve alt parçaları ile bütün kuş tüyleri beyazdır.
Eylem Ata Güleç içerden çok içerden öyküleri yine içeriden sözcüklerle yazıp evrensel bir dil yaratma başarısını yakalamış durumdadır. Kullandığı politik meseleler özellikle Borchert’i anımsatmaktadır.
İbrahim Tekpınar